Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu da cehennemden kurtuluş olan Ramazan ayı ; rahmet, kur’an,irşad, islah, sabır, oruç, günahlardan arınma, yardımlaşma, dayanışma… gibi birçok maddi ve manevi özelliği ve güzelliği içinde barındıran bir aydır. Müslümanlar; İslam’ın beş esasından biri olan ve bedenle yerine getirilen oruç ibadetini bu ayda yerine getirirler. Maddi mükellefiyetlerini de genellikle bu ayda icra ederler.
Ramazan ayı; sabır ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir. Yardımlaşma ve dayanışma ayı olan Ramazanda Müslümanlar daha da cömerttirler, Hz. Peygamber gibi. Sileriz gönlümüzden öfkeyi ve kini.
Yunus’un dediği gibi:
’Adımız miskindir bizim, Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız Kamu alem birdir bize.
Büyütürüz içimizdeki sevgiyi ve kardeşlik duygularını.Tutarız yetimin elinden, paylaşırız sahip olduklarımızı Allah rızası için.
Yine Yunus’ca söylemek gerekirse;
Gelin, tanış olalım, İşin kolay kılalım.
Sevelim, sevilelim Dünya kimseye kalmaz.
On bir ayada bir gelen Nazlı Misafiri başımıza taç ederek ; nefsimizin muhasebesini yapar, göremediğimiz eksikliklerimizi telafi etme gayretine gireriz bu ayda.
Severiz , çocukları. Sayarız büyükleri. Düşünürüz ,fakirleri.Gözetiriz,komşuları.
Allah için verir, Allah için severiz birbirimizi.Yunus’ca severiz, yaratılmışları.
Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü.
Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü,
Ramazan engin rahmetin coştuğu bir ay olduğu için özellikleri de bitmez. Rahmet Peygamberi, Rahmet ayında aldı, Son elçilik görevini. Kur’an indirilmeye başladı bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinde.
Sonuç olarak Ramazan ayını fırsat bilerek; Söküp atalım kin ve nefreti kalbimizden. Kovalım hasedi köy ve beldemizden. Kaldıralım dargınlığı aramızdan. Zekat, fitre ve sadaka ile kuralım sevgi köprüsünü.Bir olalım, diri olalım. Kardeş olalım. Dost olalım.Gelin canlar bir olalım.
Eskiler,Eskimeyen sözlerinde demişler ki; ‘’İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez, bir çift tatlı sözünden, güler yüzünden başka nesi var?’’
Ramazan ayı, taş kalpleri yumuşatmalı değil mi? Camilerimizi bayram yerine çevirmeli.
‘’ Bir dağ ne kadar yüce olsa, bir kenarı yol olur.
Buna Bayram günü derler, dostla düşman bir olur.’’
Canlar canını bulmak ve iyilikte yarışmak dileği ile…
Ramazan ayı; sabır ayıdır. Sabrın karşılığı da Cennettir. Yardımlaşma ve dayanışma ayı olan Ramazanda Müslümanlar daha da cömerttirler, Hz. Peygamber gibi. Sileriz gönlümüzden öfkeyi ve kini.
Yunus’un dediği gibi:
’Adımız miskindir bizim, Düşmanımız kindir bizim
Biz kimseye kin tutmayız Kamu alem birdir bize.
Büyütürüz içimizdeki sevgiyi ve kardeşlik duygularını.Tutarız yetimin elinden, paylaşırız sahip olduklarımızı Allah rızası için.
Yine Yunus’ca söylemek gerekirse;
Gelin, tanış olalım, İşin kolay kılalım.
Sevelim, sevilelim Dünya kimseye kalmaz.
On bir ayada bir gelen Nazlı Misafiri başımıza taç ederek ; nefsimizin muhasebesini yapar, göremediğimiz eksikliklerimizi telafi etme gayretine gireriz bu ayda.
Severiz , çocukları. Sayarız büyükleri. Düşünürüz ,fakirleri.Gözetiriz,komşuları.
Allah için verir, Allah için severiz birbirimizi.Yunus’ca severiz, yaratılmışları.
Elif okuduk ötürü, Pazar eyledik götürü.
Yaratılanı severiz, Yaratandan ötürü,
Ramazan engin rahmetin coştuğu bir ay olduğu için özellikleri de bitmez. Rahmet Peygamberi, Rahmet ayında aldı, Son elçilik görevini. Kur’an indirilmeye başladı bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesinde.
Sonuç olarak Ramazan ayını fırsat bilerek; Söküp atalım kin ve nefreti kalbimizden. Kovalım hasedi köy ve beldemizden. Kaldıralım dargınlığı aramızdan. Zekat, fitre ve sadaka ile kuralım sevgi köprüsünü.Bir olalım, diri olalım. Kardeş olalım. Dost olalım.Gelin canlar bir olalım.
Eskiler,Eskimeyen sözlerinde demişler ki; ‘’İnsanın eti yenmez, derisi giyilmez, bir çift tatlı sözünden, güler yüzünden başka nesi var?’’
Ramazan ayı, taş kalpleri yumuşatmalı değil mi? Camilerimizi bayram yerine çevirmeli.
‘’ Bir dağ ne kadar yüce olsa, bir kenarı yol olur.
Buna Bayram günü derler, dostla düşman bir olur.’’
Canlar canını bulmak ve iyilikte yarışmak dileği ile…